“A Perfect Life” ve “The Plague” gibi premium dizilerin arkasındaki ödemeli TV Movistar Plus+, geçtiğimiz Ocak ayında, İspanyol film endüstrisinin 2024’teki en büyük etkinliği olarak, son birkaç yıldaki en büyük stratejik hamlesini açıklamak üzere yerel basını çağırdı.
Movistar Plus yöneticileri Domingo Corral ve Guillermo Farré’ye bugün İspanya’nın en havalı, en başarılı ve nispeten genç beş film yapımcısı eşlik ediyordu. Rodrigo Sorogoyen, Alberto Rodríguez, Iciar Bolláin, Oliver Laxe ve Ana Rujas. Birlikte, Movistar Plus+’ın tanıtım gücüyle İspanyol sinemalarında ticari gösterime girmesi için desteklenen auteur filmler yapma planlarının ana hatlarını belirlediler.
Rodriguez Huelva Açıklarındaki Bir Teknede Yakalandı
Altı ay sonra, Goya Ödülü sahibi “Marshland” ve 1580’lerin Sevilla’sında geçen gerilim dizisi “The Plague”in yönetmeni Rodríguez, Variety tarafından İspanya’nın güney sahilinde, duman çıkaran devasa rafinerilere ve göz alıcı doğal parklara ev sahipliği yapan Huelva açıklarında bir teknede sette yakalandı.
Bu ortam “Los Tigres”e daha büyük bir tuval sağlıyor. Ancak Rodríguez, filmin İspanya tarihine derin dalışlar yaptıktan sonra, ülkeyi değişim zamanlarında yakalayan kişisel bir dönüş olduğunu savunuyor. 2023’te Movistar Plus+’ta en çok izlenen film haline gelen ve Hollywood gişe rekorları kıran filmleri geride bırakan gerçek bir hapishane kaçışı filmi olan “Hapishane 77” gibi.
Muhabirin “Filmin konusundaki değişime nasıl yaklaştınız?” sorusuna Rodriguez, “İspanya’nın yakın tarihini yeniden ele alan birkaç film yapmıştık. Ama kendimizi özgür hissetmek ve tarihin bu ağırlığından kurtulmak istedik. Açık bir film yapmayı hedefledik. “Hapishane “yi bitirdiğimizde bunun hakkında konuştuk – kişisel bir film yapmak. Her şey söylendiğinde ve yapıldığında, bizi en çok ilgilendiren şey duygulardır. Karakterlerimizi her şeyin üstünde tutuyoruz.” yanıtını verdi.